TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu

|
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Sitemize Moderator Alımları Başlamıştır
Kullanıcıların Dikkatine Forum Kuralları Oluşturulmuştur Bütün Kullanıcılar Lütfen Okusun
Forum Kurallarını Bütün Kullanıcılar Okumuş Sayılmaktadır
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Cradle of Persia 1.08 (Portable)
Uhud Savaşı EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:42 pm tarafından kizilcakisla

» Moderatorluk Kuralları
Uhud Savaşı EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:21 pm tarafından kizilcakisla

» HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» Erkek kadına dedi ki:
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» BİR AĞAÇ OLSAM
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» GÜZEL NE GÜZEL OLMUŞSUN
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» SENİ ÖZLEMEKTEYİM YAR
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» İsimsiz sorgularımın
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» Ben sana mecburum
Uhud Savaşı EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:06 pm tarafından k058

Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 14 kişi Cuma Mayıs 07, 2021 7:39 pm tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
k058
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
Admin
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
3bub3kir
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
eşrefpaşahastanesi
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
coskun.cnd
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
esperaldo
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
kizilcakisla
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
ruya-tabiriniz
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
KaRa_SoN
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
cayluk
Uhud Savaşı Vote_lcapUhud Savaşı Voting_barUhud Savaşı Vote_rcap 
Üye Paneli
Uhud Savaşı ConfigureProfiliniz                 
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar

Uhud Savaşı Kwalletmanager Sosyal                    
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
Uhud Savaşı Newmsg Özel Mesaj            
 Yeni Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
 Saklanan Ö. Mesajlar
Uhud Savaşı Kthememgr Forumdan             

 

 Uhud Savaşı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
k058
Yönetici
Yönetici
k058


Canlı
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Balık
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 04/06/09
Yaş : 30
Lakap : Paylaşımcı | Admin

Uhud Savaşı Empty
MesajKonu: Uhud Savaşı   Uhud Savaşı EmptyC.tesi Ocak 30, 2010 11:48 pm

Uhud SavaşıUhud Savaşı



Kureyş
kâfirleri Bedir hezimetinden sonra, öc almak için bir yıl hazırlık yaptılar.
Mekke'nin idarecisi de Ebû Süfyan olmuştu. Medine'yi basmak, müminlerden
intikamlarını almak düşüncesiyle 3000 kişilik bir ordu hazırladılar. Orduda 700
zırhlı, 200 atlı ile 3000 deve bulunuyordu. Orduya, yakınlarının öcünün alınması
için askerleri gayretlendirmek maksadıyla bazı Kureyş kadınları da katılmıştı.
Ayrıca düşük ahlâklı kadınlar ile çalgı ve içki âlemeri ile ordunun rezilliği
arttırılmıştı. Kısaca kâfirlerin gayretini arttırmak için her türlü çare
düşünülmüştü. Ebû Süfyan'ın karısı Hind gibi kadınlar da, askerlerinin
Bedir'deki gibi kaçmalarını önlemek için orduya katılmışlardı. Katılmalarını
istemeyenlere karşı da bu fikirlerini açıkça söylüyorlardı.

Peygamberimiz
Aleyhisselâmın Mekke'de bulunan amcası Abbas, Kureyşlilerin bu büyük hazırlığını
özel olarak tuttuğu bir adamla gönderdiği mektubda yeğenine bildirdi.
Peygamberimiz Aleyhisselâm ve dostlarının zarar görmesini istemiyordu.
Peygamberimiz Aleyhisselâm gönderdiği keşif kolları ile, bu haberin doğruluğunu
ayrıca öğrendi. Düşmanı karşılamak için hemen hazırlıkları başlattı.
İstişare



Peygamberimiz
Aleyhisselâm sahabîlerini topladı ve nasıl hareket edeceklerini konuşmaya
başladı. Kendisi gördüğü bir rüya üzerine şehirde kalarak düşmanı püskürtmek
fikrinde olduğunu söyledi. Sahabîlerin bir kısmı da bu düşüncede olduklarını
bildirdiler. ancak Bedir savaşma katılamayanlar, gençler ve yiğitler, düşmanla
göğüs göğüse çarpışmak için Medine dışına çıkılmasını istediler. Bu fikirlerinin
kabulü için de çok İsrarlı davrandılar. Peygamberimiz Aleyhisselâm bunun üzerine
İslâm ordusu ile hazırlandı. Dışarıda savaşmak için İsrar edenler, Peygamber
Aleyhisselâmın fikrine göre hareket etmenin daha iyi olacağını anladılar. Bu
fikrin uygulanması için İsrarlarından vazgeçtiler. Ancak Peygamberimiz
Aleyhisselâm, verilen karardan dönmesinin uygun olmadığını bildirdi.
Tarafların
Kuvvetleri




Peygamberimiz
Aleyhisselâm 1000 kişilik bir kuvvetle Cuma namazından sonra Medine'den çıktı.
Yolda yahudilerden bir kısmı da savaşa katılmak istedi. Fakat Peygamberimiz
Aleyhisselâm kabul etmedi. Yahudilerle dost olan münafıkların reisi Abdullah b.
Übey b. Selül, bazı bahaneler göstererek 300 adamıyla birlikte İslâm
Ordusundan ayrıldı. Onların Medine'ye dönmesiyle müminler 700 kişi
kaldı. Bunlardan 100'ü zırhlı, ikisi atlı idi.

İslâm
Ordusu Uhud dağına vardığı zaman, düşman askerleri oraya yerleşmişti. Kâfirlere
gözükmeden şafak vakti dağın eteklerine varıldı. Arkaları Uhud dağına gelerek
Medine'ye karşı saf bağladılar. Düşmanın geriden saldırısını önlemek için 50
kişilik bir okçu bölüğü, dağın sol taraftaki boğazına yerleştirildi.
Peygamberimiz Aleyhisselâm okçulara, savaşın sonucu ne olursa olsun,
kendilerinden habersiz yerlerini terketmemelerini emretti.
Uhud Savaşı
Başlıyor (M. 625 - H.4)




İslâmın
16'ncı, hicretin 3'üncü, miladın 625'inci yılının 25 Mart'ında, 11 Şevval
Cumartesi günü Uhud gazası başlamış oldu. Mekkeli kadınların çalgıları arasında
ortaya çıkan ve çarpışmak için adam isteyen kâfir askerleri Hazreti Hamza ve
Hazreti Ali'nin kılıçları ile yere düştüler. Kureyşliler ölülerinin öcünü almak,
putlarını korumak için var güçleriyle saldırıyor, onların üçte birinden daha az
müminler ise Allah yolunda, O'nun hak dâvası uğrunda karşı koyuyorlardı. Savaş
kısa zamanda kızışmış, imanlı İslâm askerleri düşmanın merkezine kadar
ilerlemişti. Onların kılıç darbeleri altında hemen 20 kâfir ölmüş, düşen
bayraklarını kaldıracak kimse bulunamaz olmuştu.
Okçular
Tembihe Uymuyor




Çok
geçmeden Kureyş ordusu bozulmuş, kadınlar panik içerisinde dağa kaçışmaya,
bağırışmaya başlamışlardı. Müminlerin bir kısmı kaçan düşmanı kovalamaya
çalışırken, diğer bir kısmı ise savaş zaferimizle bitti, diyerek ganimet
toplamaya başlamıştı. Ganimetler pek çok olduğundan düşmanı sonuna kadar
kovalama işini bıraktılar, ele geçen büyük bir fırsatı tam değerlendiremediler.
Ayneyn adındaki boğaza yerleştirilmiş bulunan okçular da savaşın, kendilerinin
zaferiyle bittiğini söyleyerek ganimet toplamaya koştular. Kumandanları Hazreti
Abdullah b. Cübeyr'in, hiç bir halde buradan ayrılmamakla emrolunduklarına dair
gösterdiği çabalar bir sonuç vermedi. Boğazda kumandanla beraber sekiz okçu
kalıverdi.

Kureyş
kumandanlarından Halid b. Velid, bu fırsatı çok kollamış fakat ele
geçirememişti. Okçuların dağıldığını görünce, 250 kişilik süvari birliği ile
boğaza daldı. Kalan okçuları şehîd ettikten sonra, ganimet toplamaya dalan mümin
askerleri arkadan sardı. Diğer taraftan da dağılan Kureyş askerleri toplanıp
saldırmaya başladı. Müslümanlar iki taraftan da kıskaca alınmıştı. Müminler
aralarındaki parolayı bile unutmuşlar, birbirlerine girmişlerdi. Bu şaşkınlık
içerisinde savaşı kazanmışken kaybeder hale düştüler. Dağlardan inen Kureyş
kadınları tekrar kâfirleri çalgılar ve şarkılar ile coştumaya çalışıyorlardı.
İslâm Ordusu pek sıkışık bir halde kaldı. Kendilerini toparlamaya çalıştılarsa
da, Kureyşliler üstünlüğü ele geçirmişti. Bazı sahabîler Kureyş'in amansız
saldırılarına, yer yer mukavamet gösteriyorlar ise de, umumî gidiş kâfirlerin
lehine idi.
Mübarek Dişi
kırılıyor




Kureyş
askerleri bu fırsattan faydalanarak Peygamberimiz Aleyhisselâmı öldürmeyi
gözetliyordu. Sahabîlerden Hazreti Mus'ab'ı, Efendimiz (A.S) sanarak şehîd
etmişler ve bunu bağırarak savaş meydanına duyurmuşlardı. Peygamberimiz
Aleyhisselâmın öldürüldüğüne dair yayılan bu yanlış haber de, müslümanların
moralini iyice bozdu. Halbuki, dağın tepesinde bir avuç müslüman Peygamberimiz
Aleyhisselâmın etrafını sarmışlar, O'na bir zarar gelmemesi için canlarını
veriyorlardı. Bu arada Peygamberimizin mübarek dişi kırılmış, yanağı yarılmış,
bazı yaralar almıştı.

Ebû
Süfyan, Peygamberimiz Aleyhisselâmın bulunduğu tepenin altına gelerek
oradakilere seslendi. Peygamberimiz Aleyhisselâmın, Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti
Ömer'in sağ olup olmadıklarım öğrenmek istedi. Fakat Peygamberimizin emriyle
cevap verilmedi. Ebû Süfyan'ın "Demek ki, bunların hepsi ölmüş!" demesine
dayanamayan Hazreti Ömer, "Hayır! Sorduklarının hepsi de sağ!" cevabını verdi.
Ebû Süfyan: "Savaş nöbetledir. Bugün biz Bedir'in öcünü aldık!" diye övünmek
istedi. Hazreti Ömer de "Fakat bizim ölülerimiz Cennette, sizinkiler
Cehennemde!" diye haykırdı.

Müşrikler,
müminlere karşı sağladıkları üstünlükten faydalanıp savunmasız kalan Medine'ye
giremediler. Çünkü Allahü Teâlâ'nın onlara verdiği korkuyla, müminlerden tek bir
esir bile alamadan Mekke'nin yolunu tuttular. Yolda akılları başlarına geldi ve
tekrar saldırmayı düşündüler. Fakat Peygamberimiz Aleyhisselâm da böyle bir
tehlikeyi düşündü. Sahabîlerden bir birlik meydana getirdi. Başlarına geçerek
düşmanı takibe çıktı. Medine'den sekiz kilometrelik mesafedeki Hamrâulesed
denilen yere kadar gidildi. Üç gece hiç sönmeyen kalabalık ateş yaktırdı.
Müslümanlara kuvvet geldiğini sanan kâfirler korktular. Tekrar saldırmaya
cesaret edemeden yollarına devam ettiler. Halbuki müminlerin sayısı 75 kişilik
bir kuvvetti.

Uhud
savaşı böylece üç safha geçirmiş oldu. Müminler galib iken mağlûb,, mağlûb iken
düşmanı takible tekrar galib hale geldi. Mağlûb duruma düşmeleri, Peygamberimiz
Aleyhisselâmın iki emrinde gösterdikleri gevşeklikten, galib hale gelmeleri ise
tekrar O'nun sözlerine tam yapışmakla mümkün oldu.

Uhud
Savaşı'na bazı mümin kadınlar da katılmışlar, yaralıların yarasını sarmak,
askerlere su dağıtmak gibi vazifeler yapmışlardır. Kureyşli kadınlar ise
kâfirleri eğlendirmek, kaçmalarını önlemek, öçlerini alabilmek için
katılmışlardı. Bu arada savaş meydanındaki şehîdlerin burunlarını, kulaklarını
kesmek gibi vahşîce, insanlığa sığmayan alçaklıklarda bulunmuşlardır. Uhud'da
kâfirler 20 ila 30 arasında ölü verirken, müminlerden 70 kişi şehîd düştü.
Bunlar arasında Peygamberimiz Aleyhisselâmın amcası Hazreti Hamza da vardı.
İrşad
Heyetleri İhanete Uğruyor (M. 625- H.4)




Uhud
savaşının sonucu, müşrikleri, yahudileri ve onlara destek olan kabileleri
şımartmıştı. Müminler ise, gelecek tehlikelere karşı çok tedbirli
davranıyorlardı. Diğer taraftan ise, çıkarılan seriyyelerle düşmanlara karşı
hazır olduklarını gösteriyorlardı. Fakat düşmanlar başka aldatıcı yollara
başvurdular. Müslümanları böyle kalleşçe avlamak istediler. Hicretin dördüncü
yılında, irşad için istenen müminler ihanete uğradılar.
Raci'
Vak'ası




Medine
yakınındaki kabilelerden ikisi, Fahri Kâinat Efendimize gelerek kendilerine
İslâm dinini öğretecek kılavuzlar göndermesini istediler. Efendimiz (A.S) de
Kur'ân öğretip din bilgilerini anlatmak üzere, 10 kişilik bir irşad heyetini
onlarla gönderdi. Fakat Kaafile Raci' denen yere varınca müminler, 20 kişilik
bir çete tarafından sarıldı. İhanete uğradıklarını anlayan irşad heyeti, dağa
sığınarak kendilerini savundular. Sekizi şehîd edildi, ikisi ise canlarına zarar
gelmemek üzere teslim alındı. Fakat onlar da Mekke müşriklerine satıldı.
Kureyşliler, bu iki mümini Bedir'de ölenlere karşılık idam ettiler. Canlarının
bağışlanması için dinlerinden dönmeleri peygamberlerini kötülemeleri teklifini
ise şiddetle reddedip .şehîdlik rütbesine kavuştular.
Bi'ri Maune
Faciası




Yine
aynı sene içinde Necid şeyhi Ebû Berâ, Peygamberimiz Aleyhisselâmdan din
öğretmeleri için bir heyet istedi. Peygamberimiz Aleyhisselâmın güvenememesi
üzerine, kendisine teminat verdi. Bunun üzerine Suffa eshabından 70 kişi
gönderildi. Kendilerine, Ebû Berâ'nın yeğenine yazılan bir de mektub verildi.
Ebû Berâ'nın iyi niyetine rağmen, yeğeni başka adamlar toplayarak, mektubu bile
okumadan müminlere baskın yaptı. "Bi'r-i Mâune = Mâune Kuyusu" mahallinde irşad
heyetini kılıçtan geçirtti. İçlerinden sadece biri sağ olarak kurtuldu.
Medine'ye gelerek acı haberi ulaştırdı. Peygamberimiz Aleyhisselâm ve sahabîleri
çok elem içinde kaldılar. Peygamberimiz Aleyhisselâm bir ay müddetle, namazdan
sonra bu zalimlere beddua etti. Müminler göz yaşı dökerken, münafıklar,
yahudiler bu işe çok sevindiler. Bu hadise, Bi'r-i Mâune Faciası adıyla
anılır.

Benî Nadir
Gazası

Uhud
Savaşından altı ay sonra Benî Nadir yahudileri ile gazâ yapıldı. Medine'nin Kuba
köyü yakınlarında yaşayan Nadir Oğulları yahudileri, Kureyşlilerin tahriklerine
kapıldılar. Uhud Savaşının sonucunu İslâm aleyhine kullanmak istediler.
Peygamberimiz Aleyhisselâmla yaptıkları andlaşmayı bozdular. Diyet borçlarını
ödemeleri için bazı sahabîleriyle beraber yurdlarına gelen Fahri Kâinat
Efendimize suikast yapıp kalleşçe öldürmeye bile kalkıştılar. Onların kötü
niyetini anlayarak oradan ayrılan Peygamberimiz Aleyhisselâm, ya andlaşmayı
yenilemelerini veya 10 gün içinde Medine'yi terketmelerini bildirdi.

Yahudiler
Medine'den ayrılmaya hazırlanırken, münafıkların reisi Abdullah b. Ubey b. Selül
gizlice haber gönderdi. Kendilerinin ve diğer yahudi kabilelerinin yardım
edeceklerini vaadederek direnmelerini istedi. Nadir Oğulları bir yıllık
yiyeceklerini doldurup çok sağlam gördükleri kalelerine çekildiler. Müslümanlar
kaleyi kuşattılar. Kuşatma ve savaş 20 gün kadar sürdü. Vaadedilen yardım
gelmeyince, yahudiler aman diledi. Bunun üzerine mallarını alarak gitmelerine
izin verildi. Yahudiler düğün alayı gibi şenliklerle Medine'den ayrıldılar.
Silahları ve toprakları müminlere kaldı. Peygamberimiz Aleyhisselâm toprakları
muhacirlere ve ensârdan fakir olan iki mümine dağıttı. Yahudilerin böylece
Medine'den çıkarılması Peygamberimiz Aleyhisselâmın tesirini arttırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Uhud Savaşı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu :: Dini Bölüm :: Hz.Muhammed(S.A.V)'in Hayatı-
Buraya geçin: