TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu

|
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Sitemize Moderator Alımları Başlamıştır
Kullanıcıların Dikkatine Forum Kuralları Oluşturulmuştur Bütün Kullanıcılar Lütfen Okusun
Forum Kurallarını Bütün Kullanıcılar Okumuş Sayılmaktadır
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Cradle of Persia 1.08 (Portable)
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:42 pm tarafından kizilcakisla

» Moderatorluk Kuralları
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:21 pm tarafından kizilcakisla

» HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» Erkek kadına dedi ki:
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» BİR AĞAÇ OLSAM
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» GÜZEL NE GÜZEL OLMUŞSUN
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» SENİ ÖZLEMEKTEYİM YAR
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» İsimsiz sorgularımın
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» Ben sana mecburum
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:06 pm tarafından k058

Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 14 kişi Cuma Mayıs 07, 2021 7:39 pm tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
k058
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
Admin
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
3bub3kir
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
eşrefpaşahastanesi
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
coskun.cnd
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
esperaldo
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
kizilcakisla
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
ruya-tabiriniz
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
KaRa_SoN
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
cayluk
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_lcapMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Voting_barMekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Vote_rcap 
Üye Paneli
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) ConfigureProfiliniz                 
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar

Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Kwalletmanager Sosyal                    
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Newmsg Özel Mesaj            
 Yeni Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
 Saklanan Ö. Mesajlar
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Kthememgr Forumdan             

 

 Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
k058
Yönetici
Yönetici
k058


Canlı
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Balık
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 04/06/09
Yaş : 30
Lakap : Paylaşımcı | Admin

Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) Empty
MesajKonu: Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9)   Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9) EmptyC.tesi Ocak 30, 2010 11:49 pm

Mekke'nin FethiMekke'nin Fethi(M. 630- H.9)



Müminlerin
Mute savaşından başarıyla ayrılması, Arap kabilelerini sevindirdi ve İslâm
Dininin kuzeyde yayılmasına sebep oldu. Mekke'li müşrikler ise, Mute savaşının
sonucunu müminleri küçültücü buluyorlar, düşmanlıklarından geri kalmıyorlardı.
Bu arada kendi dostları olan Bekir Oğulları kabilesine gizlice yardım ettiler.
Müslümanların dostu olan Huzâa kabilesine baskın yaparak 23 kişinin
öldürülmesine yol açtılar.

Huzâa kabilesi
reisleri, Medine'ye gelerek yardım istedi. Peygamberimiz Aleyhisselâm
Kureyşlilere haber gönderdi. Ölülerin diyetlerinin ödenmesini veya Bekir
Oğullarını himayeyi bırakmalarını, yahut andlaşmaya uymalarını istedi.
Kureyşliler andlaşmayı bozduklarını söylediler. Ancak yaptıkları hatânın farkına
vardılar. Ebû Süfyan'ı Medine'ye elçi göndererek andlaşmayı yenilemek istediler.
Ebû Süfyan'ın Medine'de çalmadığı kapı kalmadı. Fakat kimseden yüz bulamadı.
Kendi kızı, Peygamberimiz Aleyhisselâmın zevcesi Hazreti Ümmü Habibe bile
babasını tersledi.

Ebû Süfyan'm
eli boş dönmesiyle Kureyşliler endişeye kapıldı. Huzâa kabilesi Medine yolunu
tuttuğu için müminlerin durumu hakkında bir haber de alamıyorlardı.
Peygamberimiz Aleyhisselâm ise, 10 bin kişilik büyük bir ordu hazırladı. Ramazan
ayı içerisinde Mekke'yi putlardan temizlemek üzere yola çıktı. Kan dökülmeden
Mekke'ye girilmesi için hareket gizli tutuldu. Yolda Fahri Kâinat Efendimize
imân ederek Medine'ye gitmekte olan son muhacir, amcası Hazreti Abbas ile
karşılaştı. O da ailesini gönderip kendi orduya katıldı.

İslâm ordusu
gece binlerce ateş yaktı. Kureyşliler gördükleri bu büyük manzara karşısında
dehşete kapıldı. Ebû Süfyan olup bitenlerden bir haber alabilmek için bir tepeye
çıktı. Burada İslâm süvari karakoluna esir düştü. Hazreti Abbas kendisini
Peygamberimiz Aleyhisselâmın huzuruna getirdi. Ebû Süfyan orada İslâm dinine
girdi. Burada Mescid-i Haram'a sığınanlara, savaşmadan kendi evine kapananlara
ve Ebû Süfyan'm hanesine girenlere dokunulmaması emri ile şereflendi.

Hicretin
sekizinci yılı 20 Ramazan, milâdî 11 Ocak 630'da öğle vakti İslâm Ordusu
tekbirlerle dört koldan Mekke'ye girdi. Silâh kullanılmadıkça kan dökülmemesi
emrolunmuştu. müminler sadece birkaç direnişe karşılık verdi. Kabe'de bulunan
360 put kırılıp atıldı. Beytullah tertemiz edildi.

Kureyşliler,
hayretler içersinde sabah taptıkları putların; öğleye kadar hepsinin yerle bir
oluşunu seyrediyorlar, Hazreti Bilâl'in Kâbe üzerinde öğle ezanını okuyuşunu ve
binlerce ağızdan tekbirlerle Allahü Teâlâ'ya yapılan şükür ve hamd nidalarını
dinliyorlardı. Böylece yıllarca taptıkları putların faydasızlığını anlamakla
lanetler okuyorlar, islâm ile şereflenmeye koşuyorlardı.

Müminler
Kabe'de topluca namazlarını kıldılar. Peygamberimiz Aleyhisselâmın birlik ve
eşitlik hakkındaki hutbesini dinlediler. Efendimiz (A.S), İslama çok zararı
dokunan birkaç kişi dışında, bütün Mekke'lilere afv ilân ediyordu. O'nun bu
cömertliği karşısında Mekke halkı şimdiye kadar yaptıklarından ar duydular. Akın
Akın müslüman olarak erkekli, kadınlı Fahri Kâinat Efendimize biat ettiler.
Huneyn Gazası
(M. 630- H.Cool




Mekke'nin
fethiyle Kureyş meselesi çözülmüş, onların tesirinde kalan Arap kabileleri de
islâmı kabul etmeye gelmişlerdi. Ancak Arapların en büyük kabilesi olan Hevazin
kabilesi, İslâmın üstünlüğünü istemiyorlardı. Müslümanların zafer rahatlığı
içinde olduğu bir sırada 20 bin asker topladılar. Müslümanları hazırlıksız
yakalamak istediler. Bunu duyan Peygamberimiz Aleyhisselâm Mekke'de bir vekil
bırakarak 12 bin kişilik ordusu ile Hevazin üzerine yürüdü. Orduya bazı yeni
müminler de katıldı.

Hevazin
ordusu, bir boğazda ani baskın yaptıkları İslâm ordusunu sıkıştırdı. Bu
beklenmedik saldırı müminleri şaşırttı. Mekke'nin fethi gibi büyük bir zaferin
verdiği rahatlık da onları aldattı, işi gevşek tutmalarına sebep oldu. Hazreti
Halid b. Velid'in kumandasındaki birliğin bozulması da, morallerini iyice bozdu.
Bu şaşkınlıkla gelen bozgun karşısında İslâm Ordusu dağılmaya başladı. Ancak
Peygamberimiz Aleyhisselâm sahabilerine seslenerek etrafında toplanmalarını
istedi. Düşmanın üzerine hücum edip askerin moralini düzeltti. Savaşta da en
üstün kendisinin olduğunu gösterdi. Bozulan İslâm askerleri yeni bir hamleyle
düşmanı hezimete uğrattı. Hevazin Ordusu bütün varlığını savaş meydanında
bırakarak kaçtı. Müslümanların kovalaması ile iyice perişan oldular.

Hevazin
kabilesi, savaşta kaçmayı önlemek için kadın, çocuk, mal, servet neleri varsa
yanlarında getirmişti. İslâmın zaferi karşısında bunlar da fayda etmedi.
Müminlerin 4 şehîdine karşılık 70 ölü, 6 bin esir, 24 bin deve, 40 bin koyun ve
4 bin okka gümüş ganimet bırakarak kaçtılar. Esirler arasında Peygamberimiz
Aleyhisselâmın süt kız kardeşi Şeymâ da vardı. Efendimiz (A.S) kendisine hürmet
ve ikramda bulundu. Bir çok mal vererek memleketine gitmek üzere serbest
bıraktı.

Bu durumdan
ümitlenen Hevazin kabilesi ileri gelenleri de ricada bulundular. Böylece 6 bin
esir serbest bırakıldı. Eşine rastlanmayan bir fazilet örneği gösterildi.
Peygamberimiz Aleyhisselâmın, cömertliği dillere destan olan Hâtemi Tâî'nin
kızını da hediyeler vererek serbest bırakması, üstün ahlâkından bir örnek,
iyiliklere gösterilen karşılığa bir delildir.

Mekke'nin
fethinden 16 gün sonra, milâdî 27 Ocak 630 tarihinde yapılan bu gazâ, Hevazin
kabilesi ile Huneyn Vadisinde yapılmış, bu iki isimle anılmıştır. Peygamberimiz
Aleyhisselâm savaştan sonra Mekke'ye döndü. Vekil bıraktığı 20 yaşındaki Hazreti
Attab'ı, idaresinin iyi olmasından dolayı Mekke Valisi yaptı. Kabe'yi tavaftan
sonra Mekke'den ayrıldı.
Taif
Kuşatması, Evtas Savaşı (M. 630- H.Cool




Huneyn'den
kaçan Hevazin askerlerinden bir kısmı Taif kalesine, bir kısmı da Evtas'a
kaçmıştı. Peygamberimiz Aleyhisselâm Evtas'a bir birlik gönderdi. Kendisi de
Taife hareket etti. müminler Evtas'tan zafer ve ganimetlerle döndü. Taif kalesi
sağlam, halkı ise savaşa kararlıydı. 15 günlük kuşatma sırasında mancınık ve
Debbâde" denilen ağaç tanklar gibi ağır âletler kullanıldı. Fakat müminler bir
sonuç alamadı. Kaledekiler ise yiyeceklerini depo etmişler, sonuna kadar
direnmeye niyetliydiler.

Peygamberimiz
Aleyhisselâm, kalenin alınması için çok kan döküleceğini anladı. Atılan oklarla
12 mümin de şehîd olmuştu. Sahabileriyle ne yapacaklarını konuştu. Her tarafı
müslümanlar ve dostlarıyla sarılı Taif'lilerden bir zarar gelmeyeceği fikri
kabul edildi. Müslümanlar kuşatmayı bırakıp çekildiler. Taif'liler ise, bir sene
sonra kendiliklerinden gelip müslüman oldular. Taife sığınan Hevazin kabilesi
reisi Malik ise, İslâm olmayı kabul ettiği için çoluk çocuğu serbest
bırakıldı.
Kabileler
Topluca İman Ediyorlar




Mekke'nin
fethinden sonra Arap kabilelerinden henüz imân etmemiş olanlar da İslama geldi.
Yeni müminlere dinleri öğretmek için âlimler gönderildi. Bahreyn, Gassan ve
Yemen Hükümdarları gönderilen elçilerle müslüman oldu. Müslüman olan
hükümdarlardan Maan Emiri Ferve ise, bağlı olduğu Bizanslılar tarafından
öldürüldü. Yeni İslâm ülkelerine, şehirlerine valiler tâyin edildi. Eski
dinlerinde kalmaya devam eden Hıristiyan, yahudi ve mecusî toplulukları vergiye
bağlandı. Özetle İslâm Dini Arapistan yarımadasında hükmünü uygulamaya ve kök
salmaya başladı.
Tebük Gazası
(M. 630-H.Cool




İslâm Dininin
her tarafa yayılmaya başlaması Bizans Devletinin huzurunu kaçırdı. İranlılara
üstünlük sağladıktan sonra, müslümanların da ilerlemesini durdurmak istediler.
Bu sebeple 40 bin kişilik bir ordu hazırladılar. Peygamberimiz Aleyhisselâm, bu
haberi alınca asker toplanması için emir verdi. Hicretin 9'uncu milâdın 630'uncu
yılının, sıcak aylarında 30 bin kişilik bir ordu hazırlandı.

O sırada
kıtlık hüküm sürdüğü için, müminler orduyu donatmak için yarışa girdiler.
Münafıklar ise, sıcak ve iş zamanını, yolun uzunluğunu, düşmanın büyüklüğünü
ileri sürüp bozgunculuk yapmaya çalıştılar. Peygamberimiz Aleyhisselâm İslâm
ordusuyla Medine ile Şam arasında Tebük denilen yere kadar geldi. Ancak
karşılarına düşmanın çıkmadığını gördü. Çünkü İslâm ordusunun büyüklüğü, her
tarafa dehşet "salmıştı. Bizans Devleti ise iç çekişmelerle uğraşıyordu. Bu
sebeple müminlerle savaşmaktan kaçınmışlardı.

İslâm Ordusu
Tebük'te 20 gün kaldıktan sonra döndü. Peygamberimiz Aleyhisselâm Şam'a girme
teklifini kabul etmedi. Çünkü orada vebâ salgını vardı ve bu tehlikenin üzerine
gitmekten sakındı. Düşman sindirildiği için, kuzeyden gelecek büyük tehlike de
atlatılmış, istenen sonuç elde edilmişti. Bu arada civardaki bazı hükümetler ve
kabileler ile ahid yapıldı, vergiye bağlanarak dostluk kuruldu.
Münafıkların
Fesadı ve Mescid-i Dırar




Peygamberimiz
Aleyhisselâm, Ramazan ayında Tebük'ten Medine'ye döndü. Büyük bir sevinçle
karşılandı. İslâm Ordusunun Bizans Devletine karşı koyması, her tarafta geniş
yankılar uyandırdı.

Münafıklar
ise, Hıristiyan ve yahudilerle işbirliği yaparak İslâmı baltalamak çabalarını
sürdürüyordu. Müminleri, türlü bahanelerle Tebük seferinden alıkoymak
istemişler, bozgunculuk yapmışlardı. Kendileri dışındaki İslâm düşmanlarının
yardımı ve teşviki ile bir mescid yapmışlardı. Kuba Mescidi yakınında yapılan ve
buradaki cemaati bölmek istedikleri mescid, sadece adıyla ibadet yerini
andırıyordu. Aslında ise, müminlere karşı dış düşmanlarla yapılacak bir savaş
için hazırlanmış, içi silâh deposu haline getirilmişti. Münafıklar Tebük
Savaşına giderken, Peygamberimiz Aleyhisselâmı mescidlerinde namaz kılmaya davet
etmişler, söz de almışlardı.

Peygamberimiz
Aleyhisselâm Tebük'ten dönünce, buraya uğramak istedi. Ancak ilâhî vahiy ile
işin hakikati bildirildi.

Çünkü
Peygamberimize suikast yapmayı bile düşünüyorlardı. Bunun üzerine Efendimiz
mescidin yıkılması için emir verdi. Yerle bir edilerek, gizli emelleri ortaya
çıkarılan bu yere, "Mescid-i Dırar = Zarar Mescidi" adı verildi. İki ay sonra
münafıkların reisi Abdullah b. Ubey b. Selül ölünce, adamları da dağıldı.
Böylece İslâm, dışarda Bizans, içerde ise münafıklar gibi iki tehlikeyi atlatmış
oldu.
Veda Haccı ve
Hutbesi (M. 632- H.1O)




Hicretin
dokuzuncu yılında Hazreti Ebû Bekir, Hac Emîri seçilmiş ve 300 müminle Hac
ibadetini yerine getirmişti. Hazreti Ali ile beraber kâfirlerin artık Kabe'yi
ziyaret edemeyeceklerini bildirmişlerdi. Bunun üzerine müslüman olmayan
kabileler de imân ile şereflendiler. İslâm Dini Arap yarımadasında girmedik yer
bırakmadı.

Bir sene
sonra, hicretin 11. milâdın 632'nci yılında, Peygamberimiz Aleyhisselâm 40 bin
kişilik bir topluluk ile haccetmek üzere Mekke'ye gitti. O'nun gelişini duyan
müminler Zilkade ayında Mekke'de toplandı. Böylece Peygamberimiz Aleyhisselâm
hac sırasında 124 bin kişilik bir İslâm topluluğuna hutbe okudu. İslâm Dininin
tamamlandığına işaret ederek, insanlığı maddî ve manevî huzura, kurtuluşa
kavuşturacak şeriat hükümlerini, sonsuz nimetleri bildirdi, nasihatlar etti.

Büyük
peygamber, Efendimiz Aleyhisselâm devesinin üzerinde idi. Devesinin yularından
Amr b. Harice tutuyordu. Devenin ağzından çıkan köpükler, Amr b. Haricenin
başına dökülüyordu. Efendimizin sözlerini tekrar edecek olan da gür sesiyle
meşhur, Rebia b. Ümeyye b. Halefti. Ve Resülüllah Efendimiz sözlerine şöyle
başladı:

Cenabı Hakka
Hamdü sena ederiz. Ona döneriz. Nefislerimizin fenalıklarından ve kötü
amellerimizden Allaha sığınırız. Allanın hidayet ettiğini kimse yoldan
çıkaramaz. Allanın şaşırttığnı da kimse doğru yola getiremez. Şehadet ederim ki
Allahtan başka ilah yoktur. Birdir, eşi ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki
Muhammed O'nun kulu ve peygamberidir. Ey Allanın kulları! Allahtan korkmanızı ve
O'na itaat etmenizi vasiyet ederim.

Ey insanlar!
Sözlerimi dikkatle dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle
burada, ebedi olarak bir daha birleşemiyeceğim.

Sonra da
Peygamberimiz Aleyhisselâm Rebia b. Ümeyye'ye size:

"Ey insanlar!
bu hangi beldedir, diye soruyor de. Buyurdu. Rebia b. Ümeyye de bunu bağırarak
onlara duyurdu.

Onlar da haram
ve dokunulmaz olan beldedir, diyorlardı.

Peygamberimiz,
"Söyle onlara Allah sizlere kanlarınızı ve mallarınızı rabbinize kavuşuncaya
kadar bu beldeniz gibi haram ve dokunulmaz kılmıştır. Sizler muhakkak rabbinize
kavuşacaksınız. Amellerinizden işlediklerinizden sorguya çekileceksiniz"
buyurdu.

-Tebliği ettim
mi? diye sordu. Sonra elini semaya kaldırdı. Ey Allahım bunlara tebliğde
bulunduğuma şahit ol dedi.

"Kimin yanında
emanet varsa, onu hemen sahibine teslim etsin. İyi biliniz ki üç şey
müslümanların kalblerine kin ve kıskançlık sokmaz.

1- Allaha
ihlaslı olarak amel etmek.

2- Emir
sahiplerine nasihatte bulunmak.

3-
Müslümanların cemaatına İtikat ve salih amelde tabi olmak(ki onlar dua ederlerse
dualarının kabul ve arkalarındakilerine de şamildir.). İyi biliniz ki cahiliyet
devrine ait her şey ayaklarımın altına konulmuş, hükümsüz sayılmıştır.
Kaldırdığım ilk kan davası da bize ait, kan davalarından İbni Rebia'nın kan
davasıdır. Cahiliyet devrinde olan, bütün faizler de kaldırılmış, hükümsüz
sayılmıştır. Kaldırdığım ilk faiz, Amcam Abbas'ın faiz alacağıdır, onun da tümü
kaldırılmıştır. Fakat ana paralarınız size aittir, sizin hakkınızdır. Ne. bundan
fazlasını isteyip borçlulara zulmediniz, ne de hakkınızdan aşağı alıp, mazlum
duruma düşünüz. Allah faiz yoktur diye hükmetmiştir.

Şimdi ey
insanlar! Şeytan Muhakkak ki şu toprağınızda kendisine tapınmaktan temelli
olarak ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışındaki ufak tefek işlerinizde,
Şeytana itaat edecek olursanız, bu onu hoşlandıracaktır. Dininiz üzerinde ondan
sakınınız.

....................

Ey İnsanlar!
Kadınlar hakkında Allahtan korkunuz. Çünkü siz onları ancak Allanın emaneti
olarak aldınız. Ve kendileri ile evlenmeyi de Allanın kelimesi (Dini Nikâhla)
helal edindiniz.

Ey insanlar
şüphe yok ki sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır, onların da sizlerin
üzerinde hakkı vardır. Sizin onların üzerinde hakkınız döşeğinize sizden başka
hiç kimseyi ayak bastırmamaları, fuhuş irtikab etmemeleri, istemediğiniz kimseyi
izniniz olmadıkça evlerinize sokmamalarıdır. Eğer onlar bunun aksini yaparlarsa,
Allah size onları yatakta yalnız bırakmanıza izin vermiştir. Kendilerini fazla
incitmeyecek şekilde dövebilirsiniz de .. Eğer uysallık ederler size boyun
eğerlerse onların üzerinizdeki hakkı maruf veçhile yani memleket adet ve
geleneğine göre kendilerinin bütün yiyecek ve giyeceklerini sağlamaktır.
Kadınlar hakkında hayırlı olmanızı tavsiye ederim.

Çünkü onlar
yanınızda zayıftırlar. Emanettirler. Kendileri için bir şeye malik
değildirler.

Ey insanlar!
size tebliğ etmiş olduğum sözlerimi aklnızda iyice tutunuz. Ben size öyle bir
şey bıraktım ki Ona sımsıkı sarılırsanız hiçbir zaman sapmazsım. O Allanın
kitabıdır. Allanın Peygamberinin sünnetidir. Ehli beytimdir.

Ey insanlar
sözümü iyi dinleyiniz ve aklınızda iyice tutunuz. Müslüman müslümanın
kardeşidir. Ve böylece bütün müslümanlar kardeştirler. Kişiye kardeşinin malı,
kendisi onu gönlünden kopararak vermedikçe helal olmaz. Kendinize zulüm ve yazık
etmeyiniz.

-Allah Aşkına
tebliğ ettim mi? diye sordu. Müslümanlar da Allah için evet dediler.

Peygamberimiz,

-Ey Allahım
şahit ol, diyerek Allahı şahit tuttu.

Sakın benden
sonra kâfircesine cahiliyet hallerine dönmeyiniz. Ve birbirinizin boynunu
vurmayınız.

Ey insanlar
rabbınız bir, babanız birdir. Hepiniz Ademin soyundansınız. Adem de
topraktandır. Allah katında sizin en şerefliniz en muttekı olanınız, Allanın
emirlerini en çok yerine getiren, yasaklarından da sakınanınızdır. Arabın
Araptan olmayana üstünlüğü ancak takva iledir, buyurdu.

Ve

-Tebliğ ettim
mi ?diye sordu.

-Evet,
dediler. Sizden burada bulunanlar bunları bulunmayanlara da tebliğ edip
ulaştırsın.

-Ey insanlar!
Size azası kesik bir köle bile emir tayin edilecek olsa sizi Allanın kitabı ile
idare ettiği zaman onu dinleyiniz ve itaat ediniz, buyurdu.

Sonra
müslümanlara sordu:

-Benim
hakkımda ne diyeceksiniz bakayım? . Müslümanlar:

-Allah
tarafından getirdiklerini bize tebliğ ettin, peygamberlik vazifeni yerine
getirdin, bize nasihat ettin diye şehadette bulunacağız dediler. Bunun üzerine
Peygamber Efendimiz, Şehadet parmağını havaya kaldırıp halka işaret ederek"

-"Allahım
şahit ol, Allahım şahit ol, Allahım şahit ol!"

Vesselamü
Aleyküm ve rahmetüllahi ve berakâtühü buyurarak hutbesini sona erdirdi.

Peygamberimiz
Aleyhisselâm bundan sonra haccetmediği için, bu haccı ve hutbesi "Vedâ Hacı" ve
"Vedâ Hutbesi" olarak anıldı. Bu hac emri sırasında 63 deve kurbanı kendisi
kesti. Kalanlarını Hazreti Ali keserek 100'e tamamladı. Peygamberimiz
Aleyhisselâm, her sene için bir kurban keserek ömrünün 63 senede sona ereceğine,
İslâm Nurunun tamamlanmasıyla, dünyadan ayrılacağına işaret etti. Kabe'de 10 gün
kaldıktan sonra Medine'ye döndü.
Son Peygamber
Ordusu




Peygamberimiz
Aleyhisselâm hicretin 11'inci yılı Safer ayında, Şam yolunu açmak için bir ordu
hazırlattı. Mute savaşında şehîd düşen kumandan Hazreti Zeyd b. Harise'nin oğlu
Hazreti Usame b. Zeyd'i 20 yaşında ordunun başına geçirdi. Bir çok ileri gelen
sahabiler de bu genç kumandanın emrindeydi. Peygamberimiz Aleyhisselâm ordusunu
uğurladıktan sonra saadetli hanesine döndü.
Hastalanıyor




Peygamberimiz Aleyhisselâm 23 senelik vazifesinin sona erdiğini ve yakında
dünyadan ayrılacağını anlamıştı. Uhud şehîdlerini ziyaret ederek sekiz yıl sonra
cenaze namazlarını kıldı. Meşhur Baki' mezarlığına giderek orada yatan müminleri
de ziyaret etti. Yakında kendisinin de o âleme göçeceğini bildirdi. Nitekim
Rebiulevvel ayına bir gün kala hastalandı. Sahabilerine bir hutbe okuyarak
Arapistan'ın putperestlerden temizlenmesini, gelen elçilere iyi davranılmasını
emretti, son nasihatlarını yaptı. Yanında bulunan zevcelerinin hissesini ayırdı,
kalanını sadaka olarak dağıttı. Peygamberimizin hastalığını duyan islâm Ordusu
geri döndü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mekke'nin Fethi(M. 630- H.9)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu :: Dini Bölüm :: Hz.Muhammed(S.A.V)'in Hayatı-
Buraya geçin: