TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu

|
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Sitemize Moderator Alımları Başlamıştır
Kullanıcıların Dikkatine Forum Kuralları Oluşturulmuştur Bütün Kullanıcılar Lütfen Okusun
Forum Kurallarını Bütün Kullanıcılar Okumuş Sayılmaktadır
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Cradle of Persia 1.08 (Portable)
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:42 pm tarafından kizilcakisla

» Moderatorluk Kuralları
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:21 pm tarafından kizilcakisla

» HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» Erkek kadına dedi ki:
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» BİR AĞAÇ OLSAM
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» GÜZEL NE GÜZEL OLMUŞSUN
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» SENİ ÖZLEMEKTEYİM YAR
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» İsimsiz sorgularımın
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» Ben sana mecburum
NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:06 pm tarafından k058

Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 14 kişi Cuma Mayıs 07, 2021 7:39 pm tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
k058
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
Admin
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
3bub3kir
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
eşrefpaşahastanesi
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
coskun.cnd
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
esperaldo
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
kizilcakisla
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
ruya-tabiriniz
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
KaRa_SoN
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
cayluk
NUH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapNUH ALEYHİSSELÂM Voting_barNUH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
Üye Paneli
NUH ALEYHİSSELÂM ConfigureProfiliniz                 
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar

NUH ALEYHİSSELÂM Kwalletmanager Sosyal                    
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
NUH ALEYHİSSELÂM Newmsg Özel Mesaj            
 Yeni Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
 Saklanan Ö. Mesajlar
NUH ALEYHİSSELÂM Kthememgr Forumdan             

 

 NUH ALEYHİSSELÂM

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
k058
Yönetici
Yönetici
k058


Canlı
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Balık
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 04/06/09
Yaş : 30
Lakap : Paylaşımcı | Admin

NUH ALEYHİSSELÂM Empty
MesajKonu: NUH ALEYHİSSELÂM   NUH ALEYHİSSELÂM EmptyPaz Ocak 31, 2010 8:38 pm

Nuh Aleyhisselâm










Altı ulülazm peygamberden ikincisidir. Tûfan'ı ile
meşhurdur.

NUH
ALEYHİSSELÂM


İdris aleyhisselâmdan sonra
gönderilen peygamberlerden. Allah korkusundan dâima ağladığı için adına, çok
ağlayan, inleyen mânâsına gelen ''Nuh'' denilmiştir.İdris aleyhisselâm insanlara
peygamber olarak gönderilip onlara doğruyu gösterdikten sonra diri olarak göke
kaldırıldı. Onun göke kaldırılmasından sonra insanlar doğru yoldan ayrıldılar.
Onu çok sevenler ayrılık acısına dayanamadılar. Resmini yapıp seyrettiler. Daha
sonra gelenler, bu resimleri tanrı sandılar ve çeşitli heykeller yaputperestpıp,
tapmaya başladılar. Böylece insanlar arasında lik meydana çıktı. İnsanlar
putlara tapmaya başladıktan sonra, gün geçtikçe aralarında, zulüm, zorbalık,
fitne, ahlâksızlık gibi kötülükler artıp yayıldı. Hazret-i Nuh, böyle bir
cemiyet içinde çocukluğundan beri doğru yolda bulunan, Allahü teâlâya ibâdet
eden sâlih bir kul idi. Sulama işleriyle, çiftçilikle, hayvan yetiştirmekle,
marangozluk ve ev inşasında çalışıyordu. Doğru yoldan ayrılmış olan insanların
kötülüklerinden de tamâmen uzak duruyordu. Elli yaşında iken, Allahü teâlâ, onu
insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendi zamânında yaşayan bütün insanlara
peygamber olarak gönderilen Nuh aleyhisselâm,ömrünü sonuna kadar insanları
Allahü teâlâya iman etmeye, o'nun emirlerine uymaya, dâvet edeceğine söz (misak)
verdi. Ona yeni bir din ve kitap verilmeyip, kendinden önceki peygamberlerin
dinlerindeki hükümleri dokuz yüz elli sene insanlara bildirdi, onları hidâyete
çağırdı. Peygamber olarak gönderildiği insanlar Kur'ân-ı kerimde; puta tapan,
günahkar, kötü ve kalpleri kararmış bir millet olarak vasfedilmektedir. Kur'ân-ı
kerimde meâlen; ''Muhakkak ki biz, Nuh'u (aleyhisselâm) kavmine resûl olarak
gönderdik'' (A'râf sûresi:59) buyrulmaktadır.


Nuh aleyhisselâm kavmine kendilerine
peygamber olarak gönderildiğini, putlara tapmaktan, haksızlıktan ve zulümden
vazgeçip, Allahü teâlâya iman edip, o'nun emirlerine uymalarını bildirdi. Fakat
zulüm ve zorbalığa alışmış ve başkalarını tahakküm altına almak isteyen insanlar
inanmadılar ve ona düşman oldular. Nuh aleyhisselâm onlara nasihat ederek:
''Ben size doğru yolu göstermek,zulmü kaldırıp, adâleti yaymak için Allah
tarafından gönderildim. Herkesin putlara tapmaktan vazgeçip bir olan Allah'a
ibâdet etmesini, kulluk yapmasını bildiriyordum'' dedi.Kavmiyse bu davete
inanmayarak emirlerine uymamakla ve sapıklıklarıda ısrar ediyordu. Çok az kimse
imân etmişti. Fakat Nuh aleyhisselâm tebliğ vazifesini yapıp, kavmini yılmadan,
yorulmadan devamlı sûrette Allah'a imân ve kulluk etmeye çağırıp, isyan
ederlerse azâba yakalanacaklarını bildiriyordu. Kavmi ise bu dâvete uymadıkları
gibi, Nuh aleyhisselâmı kendilerine doğruyu, hakkı anlatırken dinlememek için
elbiseleriyle başlarını kapatıyorlardı. Bir tarafdan da ona inananlara zulüm ve
işkence yapıyorlardı. Hazret-i Nuh'un dâveti, günden güne uzaktan yakından
duyuluyor, her yerde ondan bahsediliyordu. O'na imân etmeyenlerse bundan endişe
duyuyor ve düşmanlıklarını safha safha artırıyorlardı. Nuh aleyhisselâm gittikçe
azan kavmine ''Ben size zor ve güç bir teklif yapmıyorum. Puta tapmaktan
vazgeçip Allahü teâlâya ibâdet ediniz. Sizlerin herbir grubu başka bir gruptan
korkuyor zulüm görüyorsunuz ve zulmediyorsunuz. Allah'tan korkunuz
zulmedenlerden ve mazlumlardan olmayınız.'' diyordu. Yılar sürüp gidiyor, Nuh
aleyhisselâm ise tebliğ vazifesini devamlı olarak yapıyordu. Çok az kimse imân
etmişti. Diğer insanlarsa iş sâhibi zorbalar, kötü işlerle uğraşan kimseler veya
düşkünlük içinde hayat süren zelil, esir ve muhtaç kimselerdi. Her geçen gün
daha bedbahtlaşan bu insanlar, bir türlü fitne, fesat ve sapıklıktan el
çekmiyorlardı. Nuh aleyhisselâm böylesine düşmüş olan insanlara acıyor, şefkat
ve sabırla onları kurtarmaya çalışıyordu. Onlar ise bunu idrak edemeyip karşı
çıkıyorlar, hazret-i Nuh'u taşa tutuyorlar, onu şehirden kovuyorlar, evini harap
ediyorlar, sapıklıkla itham ediyorlardı. Bir türlü kötülüklerini anlayıp,
azgınlıktan vazgeçmiyorlardı. İsyanları sebebiyle Allahü teâlâ onlara gadap
etti. Senelerce yağmur yağdırmadı. Malları, hayvanları helak oldu. Bağları
bahçeleri kuruyup, servetleri kayboldu, nesilleri kesildi. Son derece muhtaç ve
fakir hâle düştüler. Onların bu hâli karşısında Nuh aleyhisselâm; ''Ey kavmim
başınıza gelen bunca belâlar günahlarınız sebebiyledir. Putlara tapıp, Allah'a
ibâdet etmekten kaçındığınız için Allahü teâlâ size gadap etti. Bu sebeple
yağmurlar kesildi. Büyük sıkıntılara düştünüz. Ama Rabbinizden günahlarınızın
bağışlanmasını isteyin, sizi affedip üzerinize rahmet yağmuru göndersin. Size
mallar ve evlatlar ihsan ederek şmdat etsin. Nihâyet bir gün ölüp kabre
gireceksiniz. Rabbiniz sizi bir müddet kabirde beklettikten sonra diriltecek ve
amellerinizin cezâsını ve mükâfâtını verecek.'' diyerek daha birçok husûsu iyice
anlatıp onlara ehemmiyetle nasihat etti. İsyandan vaz geçmezlerse daha ağır
azaplara düşeceklerini bildirdi.


Nuh aleyhisselâm ve bildirdiklerine
inanmayıp putlara tapmakla israr eden azgın millet; ''Ey Nuh gerçekten bizimle
çok mücâdele ettin, bunda da çok ısrarla davrandın. Bu işe başladığın gündenberi
bizi devamlı olarak azapla korkutup durdun. Artık sözünde doğru isen şu azâbı
getir de görelim. Artık ne olacaksa olsun.'' diyerek onun nasihatlarını ve
dâvetlerini hiç kabul etmedikleri, Kur'ân-ı kerim'de Hûd sûresinde (ayet 32)
bildirilmektedir. Nûh aleyhisselâm kavminin bu tutumu karşısında aslâ yılmadan,
tebliğ vazifesini devâm ettiği hâlde, onların bir türlü imâna gelmeyeceklerini
iyice anladı. Bunun üzerine meâlen şöyle duâ ettiği Kur'ân-ı kerim'de
bildirilmektedir: ''Nuh (aleyhisselâm) dedi ki: ''Ey Rabbim! yeryüzünde, hareket
eden hiçbir kâfir bırakma! Eğer sen onları bırakırsan, kullarını dalâlete,
sapıklığa sürüklerler. Hem bundan sonra onların çoluk çocuğu olmaz. Olsa bile
çocukları fâcir ve küfürde pek ileri kimseler olurlar. Ey Rabbim! beni, anamı,
babamı, mümin olarak evime girenleri, erkek, kadın bütün müminleri mağfiret
eyle, bağışla, zâlimlerin (kâfirlerin) ise ancak helâk ve hüsrânlarını arttır.''
(Nuh sûresi:26-28) ve ''(Nuh aleyhisselâm duâ edip) dedi ki: Yâ Rabbi! Gerçekten
kavmim beni tekzip etti. Beni yalanladı. Artık benimle onların arasındaki hükmü
sen ver. Beni ve berâberimdeki müminleri kurtar.'' (Şuarâ sûresi:117-118) Nuh
aleyhisselâmın bu duâsı üzerine, Kur'ân-ı kerimde Allahü teâlânın ona meâlen
şöyle vahy ettiği bildirilmektedir: ''Nuh'a vahy olundu ki; kavminden daha önce
imân etmiş olanların dışında hiç kimse imân etmeyecek. O hâlde sen, kavmin seni
yalanladıkları için ve sana ezâ verdikleri için mahzûn olma, kederlenme ki;
onlardan intikam alma vakti gelmiştir. Nezâretimiz altında ve vahy ettiğimiz,
bildirdiğimiz şekilde bir gemi yap! Zâlimler (kâfirler) hakkında bana duâ etme.
Zirâ onlar (suda) boğulacaklardır.'' (Hûd sûresi:36-37) Nuh aleyhisselâm
kendisine gönderilen vahiy üzer,ne hemen bir gemi yapmaya başladı. Geminin
yapılmasında Cebrâil aleyhisselâm, Allahü teâlânın emri üzerine yardımcı oluyor
ve nasıl yapılacağını târif ediyordu. Nuh aleyhisselâm ve imân eden müminler de
geminin yapılmasında çalıştılar. Geminin inşâsını gören putperestler; ''Şimdi de
marangozluğa mı başladın?'' diyerek alay ediyorlardı. Hazret-i Nuh ise;
''Benimle alay ediyorsunuz ama, rezil edici azâbın kime geleceğini ve kime
sürekli azâbın ineceğini göreceksiniz.'' diyordu. Nuh aleyhisselâm, yüzyılar
boyu insanları Allahü teâlâya imân etmeye çağırdığı hâlde insanların imân
etmemeleri sebebiyle helâk olmalarının yaklaştığı sırada son olarak şöyle dedi.
''Ey insanlar! Ben size doğru yolu göstermek için Allah tarafından
görevlendirildim. Bir ömür boyu size nasihat ettim. Dinlemediniz, benimle alay
ettiniz, sabır ve tahammül gösterdim. Bana, inananlara eziyet edip, incittiniz
Allahü teâlâ yer yüzünü zulüm ve küfürden temizleyecek. Geliniz, dâvetimi kabul
ediniz. Câhillik etmeyiniz Allahü teâlâya itâat ediniz. Ben sizin hayır ve
iyiliğinizi istiyorum. Siz bilmiyorsunuz ama, Allah'ın azâbı en kısa zamanda
büyük bir tufan şeklinde gelecek. Bildirdiklerime inanmayan herkes helâk
olacaktır. Şu yaptığım gemi, imân edenlerin binip kurtuluşa ereceği gemidir.
Allah'a imân etmeyen âsiler suda boğulacaktır. Kurtulmayı isteyen imân etsin ve
benimle yolcu olsun. Bu benim, herkesin duyması gereken son sözümdür.''


Nuh aleyhisselâmın son olarak
söylediği bu sözlerine de uymayan insanlar; ''Ey Nuh, uzun yıllardan beri bu
sözleri söylüyorsun. Şimdi de kuru bir çöl ortasında büyük bir gemi yaptın. bizi
tufanla korkutuyorsun biz sana da söylediklerine de inanmıyoruz.'' dediler.
Nihâyet bir müddet sonra geminin yapımı tamamlandı. Hazret-i Nuh'un yaptığı ve
üç katlı olduğı rivâyet edilen bu geminin ateş yanarak kazanı kaynayıp hareket
ettiği (Buharlı bir gemi olduğu) Kur'ân-ı kerim'de açıkça bildirilmektedir. Hûd
sûresi, 40 âyet-i kerimesinde meâlen buyruldu ki: ''Nihâyet helak etme emrimizin
azâbımızın vakti geldiği, tennûrun (fırının) taşıp fışkırdığı (yâhut gemi
kazanının kaynadığı) zaman biz Nuh'a şöyle emreyledik ki, kendisinden
faydanılan hayvanların her cinsinden erkek ve dişi birer çift hayvanı gemiye
koy. Üzerlerine boğulma emri takdir edilenler hâriç âile halkında bir de imân
edenleri gemiye yükle. zâten Nuh'a imân edenler pek az idi.'' Gemiye binecekler
hazır olunca hazret-i Nuh onlara, Allahü teâlânın ismiyle gemiye binmelerini
söyledi. Bütün müminler, o azgın kâfirlerin gözleri önünde Hazret-i Nûh ile
gemiye bindiler. Nitekim Kur'ân-ı kerim'de meâlen buyruldu ki: ''Nuh
(aleyhisselâm) gemiye bineceklere; ''Allahü teâlânın ismiyle girin ki, geminin
yürümesi ve durması Allahü teâlânın irâdesiyledir. Benim Rabbim, müminleri
mâğfiret edici ve merhametiyle tufân belâsından kurtaracıdır.'' dedi.'' (Hûd
sûresi:41) Yine Kur'ân-ı kerim'de meâlen buyruldu ki: ''Ey Nuh sen ve
berâberindekiler gemiye yerleşince; ''Bizi zâlim (kâfir) milletten kurtaran
Allah'a hamd olsun. Rabbim, beni hareketli bir yere indir sen, indirenlerin en
hayırlısısın.'' de.'' (Mü'minin sûresi28-29) Nuh aleyhisselâm her hayvandan
birer çift alıp, imân edenlerle birlikte gemiye yerleştikten sonra, gökten çok
şiddetli bir yağmur yağmaya ve yerden de sular fışkırmaya başladı ve her şey
suya gark oldu. Sular dağları aştı. Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında kaldı.
Nuh aleyhisselâm inanmayan putperest kavim boğularak helak olup gitti. Bu tûfan
hâdisesi Kur'ân-ı kerim'de kamer sûresi 11 ve 12. âyette bildirilmektedir. Tûfan
başladığı sırada Nuh aleyhisselâm imân etmeyen oğlu Yâm'a (Kenan), imân edip
gemiye binmesini söyledi ise de oğlu; ''Dağa çıkar sudan kurtulurum.'' deyip
binmedi. Bir dalga gelip onu da boğdu. Boğulanlar arasında hazret-i Nuhûn
hanımı da vardı. O da imân etmemişti. Tûfan altı ay devam etti. Altı ay sonra
Allahü teâlânın meâlen; Ey arz! Suyunu yut ve ey gök suyunu tut.'' (Hûd sûresi
44) emriyle yağmur kesilip sular çekildi. Nuh aleyhisselâmın gemisi Muharrem
ayının onunda aşure günü Irak'ta Cûdi Dağı üzerine oturdu. Bundan sonra insanlar
Nuh aleyhisselâmın üç oğlundan türedi. Bu bakımdan Nuh aleyhisselâma ikinci Âdem
denildi. Nuh aleyhisselâm bin yaşında vefât etti. Nuh aleyhisselâmın Sâm adlı
oğlundan Arap, Fars ve Rum kavmi, Hâm adlı oğlundan ise Hindistan, Habeş ve
Afrika halkı, diğer oğlu Yâfes'ten de Asyalılar ve Türkler meydana geldi.
Nihâyet insanlar zamanla çoğalıp, Asya'ya, Avrupa'ya, Okyanusya'ya ve Berring
(Behreng) Boğazından Amerika'ya geçerek bütün yeryüzüne yayıldılar. Nuh
aleyhisselâm Kur'ân-ı kerim'de şekür (çok şükreden kul) sıfatıyla anılmış olup,
birçok âyet-i kerimede ondan bahsedilmektedir. Ayrıca Kur'ân-ı kerim'deki
sûrelerden biri de Nuh sûresi olup, bu sûrede Nuh aleyhisselâmdan
bahsedilmektedir. Ülü'lazm peygamberler arasında Neciyullah (Allahü teâlâya
karşı devamlı olarak teveccühte ve münâcaatta bulunup, ilâhi feyzleri alan)
denilen Nuh aleyhisselâm hakkında Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu
ki: ''Melek-ül mevt (Azrail aleyhisselâm) Nuh'a (aleyhisselâm) geldiğinde dedi
ki: ''Ey Nuh ey peygamberlerin en büyüğü (en yaşlısı), ey uzun ömürlü ve ey
duâsı kabul olunan! Dünyâyı nasıl gördün?'' Nuh (aleyhisselâm) dedi ki: ''Şüyle
bir kimse gibi ki, kendisine iki kapısı olan bir ev yapılmış da birinden girmiş
diğerinden çıkmıştır.''


Mûcizeleri:

1-Nuh aleyhisselâmın kavminden bir
fırka gelip, oturdukları beldedeki büyük taşları toprak yapmasını istemişlerdi.
Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâmı gönderip, ''Resûlüme söyle, o taşlara eliyle
işâret etsin.'' buyurdu. Nuh aleyhisselâm da buyrulduğu gibi yapıp eliyle işâret
edince, o beldede bulunan bütün taşlar birden toprak oldular. Bunun üzerine on
iki kişi imân etti. 2-Uzakta bulunan ve gözle görülemeyecek şeyleri görüp haber
verirdi. 3-Susuz yerlerden su çıkarırdı. 4- İşâretiyle ağaçlar kökünden sökülüp
başka tere geçerdi. 5- Duâsıyla kuru ağaçlar hemen meyve verirdi. 6- Duâsıyla
bulutsuz olarak yağmur yağardı. 7- Kum, toprak, kil gibi şeyler, onun duâsıyla
yiyecek maddeleri hâline gelirdi. Gemisi Cûdi Dağının üzerine oturunca, insanlar
açlıktan kurtulmak için yiyecek isteklerinde duâ edince bir miktar toprak ve kum
yitecek hâline geldi ve bunu yediler. 8-İmân ederek gemisine girip tufandan
kurtulan insanlar çok az olmasına rağmen, onun duâsıyla çok kısa zamanda
çoğalarak arttılar. 9-Eliyle yere diktiği bir ağaç fidanı o anda çeşitli
renklerde meyve
verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NUH ALEYHİSSELÂM
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu :: Dini Bölüm :: Paygamberler Tarihi-
Buraya geçin: