TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
FORUMUMUZDAN DAHA IYI YARARLANMAK ICIN UYE OL
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu

|
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Sitemize Moderator Alımları Başlamıştır
Kullanıcıların Dikkatine Forum Kuralları Oluşturulmuştur Bütün Kullanıcılar Lütfen Okusun
Forum Kurallarını Bütün Kullanıcılar Okumuş Sayılmaktadır
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Cradle of Persia 1.08 (Portable)
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:42 pm tarafından kizilcakisla

» Moderatorluk Kuralları
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:21 pm tarafından kizilcakisla

» HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» Erkek kadına dedi ki:
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:09 pm tarafından k058

» BİR AĞAÇ OLSAM
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» GÜZEL NE GÜZEL OLMUŞSUN
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:08 pm tarafından k058

» SENİ ÖZLEMEKTEYİM YAR
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» İsimsiz sorgularımın
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:07 pm tarafından k058

» Ben sana mecburum
SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPerş. Şub. 04, 2010 3:06 pm tarafından k058

Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 14 kişi Cuma Mayıs 07, 2021 7:39 pm tarihinde online oldu.
En iyi yollayıcılar
k058
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
Admin
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
3bub3kir
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
eşrefpaşahastanesi
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
coskun.cnd
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
esperaldo
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
kizilcakisla
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
ruya-tabiriniz
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
KaRa_SoN
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
cayluk
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_lcapSÂLİH ALEYHİSSELÂM Voting_barSÂLİH ALEYHİSSELÂM Vote_rcap 
Üye Paneli
SÂLİH ALEYHİSSELÂM ConfigureProfiliniz                 
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar

SÂLİH ALEYHİSSELÂM Kwalletmanager Sosyal                    
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Newmsg Özel Mesaj            
 Yeni Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
 Saklanan Ö. Mesajlar
SÂLİH ALEYHİSSELÂM Kthememgr Forumdan             

 

 SÂLİH ALEYHİSSELÂM

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
k058
Yönetici
Yönetici
k058


Canlı
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Balık
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 04/06/09
Yaş : 30
Lakap : Paylaşımcı | Admin

SÂLİH ALEYHİSSELÂM Empty
MesajKonu: SÂLİH ALEYHİSSELÂM   SÂLİH ALEYHİSSELÂM EmptyPaz Ocak 31, 2010 8:24 pm

SÂLIH ALEYHISSELÂM










Semud kavmine gönderilmiştir.

SÂLİH
ALEYHİSSELÂM

Semûd kavmine gönderilen peygamber. Hazret-i
Âdem'in on dokuzuncu batından torunudur. Hûd aleyhisselâmın peygamber olarak
gönderildiği Ad kavmi, isyânları sebebiyle büyük bir azaba düşüp, helâk olmuştu.
İmân ettikleri için bu azabtan kurtulan insanlar ise kendilerine yeni yurtlar
kurmak üzere çeşitli bölgelere dağıldılar. Bu dağılan insanlardan bir kısmı
Semûd denilen kimsenin evlatlarıdır. Semûd kavmi, Şam ile Hicaz arasındaki Hicr
denilen bölgede yerleşmişti. Bu sebeble ''Eshâb-ül-Hicr'' de denilen bu kavim,
gün geçtikçe çoğalıp büyüdü. Dokuz kabileden meydana geldi. Çok çalışıp, bağlar,
bahçeler yetiştirdi. Çöllerin kuru sıcağından kurtulup, dağları oyarak tepelere
saraylar, ovalara köşkler kurdular. Sanatta ve servette iyice ilerlediler.
Ancak, zevk ve safâya düşüp daha önce kendilerine Hûd aleyhisselâm tarafından
bildirilen, hak dinden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladılar. Kabile reislerinin de
zulme ve haksızlığa başlamaları üzerine, gittikçe çözülen, Semûd kavmi, nihâyet
ağaçtan ve taştan putlar yapıp tapmaya başladılar. Saptıkları kötü yolda
sürüklenerek, tevhid esâsından, Allahü teâlâya imân etmekten tamâmen
uzaklaştılar. Câhil ve azgın bir kavim oldular. Sâlih aleyhisselâm, bu kavim
arasında herkesle iyi geçinen, fakirlere yardım eden, zayıfları koruyan ve üstün
ahlâkıyla sevilen bir zâttı. Kırk yaşlarına geldiği sırada, Allahü teâlâ onu
Semûd kavmine, doğru yolu göstermek üzere peygamber olarak gönderdi. Sâlih
aleyhisselâm kavmini imâna dâvet edip, putlara tapmaktan, zulümden ve diğer
bütün kötülüklerden uzak durmalarını ısrarla söyledi. Kavmine; ''Gerçekten ben
size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Artık Allah'tan korkun, bana itâat
edin.'' diyerek dâvetini açıkladı.Sâlih aleyhisselâmın bu dâveti karşısında pek
az kimse imân etti. Kavmin çoğunluğu imân etmemekte direndi. Servetlerine
güvenen, zevk ve safâ içinde kendinden geçip, zulme başvuran inkârcılar, Sâlih
aleyhisselâma; ''Sen de bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin!''
diyorlar, onu, ''büyülenmiş, yalancı'' sayıyorlardı. Sâlih aleyhisselâm ise
kavmini imâna davet etmeye devam ediyor ve şöyle diyordu:

Ey Semûd kavmi! Sizin içinde bulunduğunuz bu
güzel bağ ve bahçelerde, bu yemyeşil ekinler, altın başaklarla, güzel hurmalarla
ve çağlayan sularla berâber ebdi olarak burada kalacağınızı mı zannediyorsunuz?
Bu evleri kim yaptı. Şimdi kim oturuyor, hiç düşünüyor musunuz? Bu bağların ve
bahçelerin ilk sâhibleri kimlerdi, şimdi kim oturuyor? Belki onlar da sizin
kendilerini burada ebedi kalacak zannediyorlardı. Fakat hepsi ölüp gittiler. Siz
de gelip geçenler gibi öleceksiniz. Bunlar size kalmayacak. Âhirette,
yaptıklarınızdan birer birer hesâba çekileceksiniz. Henüz fırsat eldeyken bana
tâbi olun. Şunu iyi bilin ki, bugün sizi aldatıp, Allah'a isyân ettirenler,
ilâhi azâbtan kendilerini de sizi de kurtaramayacaklardır. Çünkü onlar da sizin
gibi âciz insanlardır.'' Allahü teâlâ, Semûd kavmine isyân ve taşkınlıktan vaz
geçmeleri için, kadınlarını kısır bıraktı. Ağaçlar kuruyup meyve vermedi.
Semûdluların bir kuyu hâricindeki bütün suları kurudu. Sâlih aleyhisselâma kin
ve öfkeyle gelen Semûdlular: ''Ey Sâlih! Aramıza fesâd karıştırdın. Mallarımıza,
çoluk-çocuğumuza, bize zarar verdin. Buradan çekil git. Yoksa seni öldürürüz.''
dediler. Sâlih aleyhisselâm bir müddet onlardan ayrılıp tenhâ yerlere gitti. Bir
müddet sonra tekrar dönüp Semûdluları imâna dâvet etti. Semûd kavmi, Sâlih
aleyhisselâmdan mûcize göstermesini istedi. Ancak mûcizeleri gördükleri hâlde
yine imân etmediler. Yine bir gün Sâlih aleyhisselâma gelip: ''Eğer doğru
söylüyorsan, şu dağdaki sarp kayalardan kızıl tüylü ve doğurmak üzere olan bir
dişi deve çıksın. O zaman sana imân ederiz.'' dediler. Bunu istemekten
maksatları akıllara durgunluk verecek, insanları şaşırtacak bir iş isteyip,
yapmamasını ve mahcup olmasını düşündüler. Sâlih aleyhisselâm; ''Allahü teâlâ
her şeye kâdirdir, böyle bir mûcize görürseniz, dağdan akan pınar suyunun bir
gün deveye, bir gün size âit olmasına râzı mısınız?'' dedi. Semûd kavmi böyle
bir şey olamayacağını düşünerek: ''Bu şartı da kabul ediyoruz.''
dediler.

Sâlih aleyhisselâmın bu şarttan maksâdı; dağdan
gelen pınar suyunun az olması ve zagın insanların sâhiplenmesi sebebiyle zor
durumda kalan kimselere yardımcı olup, devenin hissesi olan suyu fakir ve
zayıflara vermekti. Sâlih aleyhisselâm onlara; ''Benimle sözleştiğinizi
unutmayın, şâyet deve çıkınca ona bir zarar verirseniz ve verdiğiniz sözlerde
durmazsanız acı bir azâba uğrarsınız.'' dedi. Semûd kavmi; ''Sen deveyi çıkar,
her istediğini kabul edeceğiz. Aksine bir iş yaparsak azâbı da kabul ediyoruz.''
dediler. Nihâyet devenin çıkmasını istedikleri dağın kayalıkları önünde
toplanıp, beklemeye başladılar. Sâlih aleyhisselâm böyle bir mûcize vermesi için
Allahü teâlâya duâ etti ve duâsı kabul oldu. Kaya yarılıp, arasından istedikleri
gibi bir deve çıktı. Deve, iki yana dizilip hayret ve şaşkınlıktan donakalan
Semûd kavmi arasından salına salına yürümeye başladı. Sonra da bir yavru
doğurdu. Bu mûcizeyi görenlerden bir kısmı imân etti. Diğer bir kısmı ise
menfaatlerinin ve zulümlerinin ortadan kalkacağını görerek bir türlü imân
etmediler. Sâlih aleyhisselâm onlara sözlerinde durmalarını, aksi takdirde ağır
bir azâba düşeceklerini söyledi. Fakat inad ve inkârdan vazgeçmediler. Suyun
taksimi işi de kendilerine ağır gelip kendilerine göre çâreler aramaya
başladılar. Mûcize olarak kayadan çıkan deve, yavrusuyla birlikte her tarafı
dolaşıyor, su içme nöbeti olduğu gün de suyun başına gelip suyu tamâmen
içiyordu. Su içmesi de ayrı bir mûcize olup tonlarca su içiyor, su vücûdunda
kayboluyordu. Suyu içip bitirince, su çıkan yerde oturuyordu. İmân edenler,
ondan bir kabiliye yetecek kadar bol süt sağıyorlar, sütten içeyor ve yiyecekler
yapıyorlardı. Böylece inananların imânı kuvvetlenir, inkârcıların kinleri
artardı. Bu mûcize karşısında âciz kalan Semûd kavmi deveyi öldürmeyi
plânlıyordu. Nitekim, Sâlih aleyhisselâmın nasihat edip, imân etmeye çağırdığı
bir sırada, onlar, su içmekte olan deveyi göstererek; ''Güyâ şu deveyi öldürsek
biz helâk olacakmışız! Onu öldürelim de gör!'' dediler. Nihâyet çeşitli plânlar
kurarak deveyi öldürdüler. Sonra da Sâlih aleyhisselâma; ''İşte deveyi öldürdük.
Eğer sözledişin gibi bir peygambersen sözlediğin azâbı getir.'' dediler. Sâlih
aleyhisselâm bu azgın kavme şefkat ve merhâmetle nasihat edip; ''Ey kavmim!
Nedir bu yaptığınız? Sizin için bir imtihan vesilesi olan deveyi de öldürdünüz.
İnkârda ve günâhkarlıkta ısrar ettiniz. Buna rağmen tövbe kapısı açıktır. Neden
azâbın gelmesini istiyorsunuz, tövbe ediniz!'' dedi. Bu son dâvete de sert
cevaplar veren Semûd kavmi, Sâlih aleyhisselâmı, âilesini ve imân edenleride
öldürmeyi plânlamaya başladılar.

Sâlih aleyhisselâm bu azgın kavme şöyle dedi:
''Yurdunuzda üç gün daha kalın, birinci gün yüzünüz sararacak, ikici gün
kızaracak, üçüncü gün siyahlaşacak, dördüncü gün ise üzerinize azâb gelerek sizi
helâk edecektir!'' Sâlih aleyhisselâmın söylediği bu günler gelip çattı. Bu
sırada Semûd kavmi Sâlih aleyhisselâmı ve inananları öldürme teşebbüsüne
giriştiler. Onlar harekete geçmeden, Cebrâil aleyhisselâm gelip, durumu Sâlih
aleyhisselâma bildirdi. Sâlih aleyhisselâm da imân edenlerle birlikte oradan
uzaklaşıp gitti. Birinci günde bâzı hâller zuhûr etti. Devenin bastığı yerlerde
kanfışkırdığı, ağaçların yapraklarının kızardığı, kuyu suyunun kan renginde ve
insanların yüzlerinin sapsarı olduğu görüldü.İkinci gün de Semûdluların yüzleri
kana boyanmış gibi kıpkırmızı oldu. Bu belirtileri gören Semûdlular azâbın
geleceğini kanâat getirip feryât ettiler. Yüzlerinin siyahlaştığı üçüncü gün,
evini sarıp hücum ettikleri Sâlih aleyhisselâmın, şehirden çıkıp gittiğini
anladılar. O gün, gece yarısından sonra, sabaha karşı şiddetli bir sarsıntı ve
dağlardan fışkıran ateş ile Semûd kavminin yurdu altüst oldu. Sayhanın
(sarsıntının) şiddetinden hepsinin ödleri patladı. Hepsi helâk olup gittiler.
Bundan sonra da yurtları hiç mâmur edilmedi. Sanki hiç insan yaşamamış bir yer
hâlini aldı. Semûd kavmi helâk edildikten sonra Sâlih aleyhisselâm, imân
edenlerle birlikte gelip, yerle bir edilen şehre ibretle bakarak; ''Ey kavmim!
Sizden hiçbir ücret istemeden, sizi sâdece Allahü teâlâ imân etmeye dâvet ettim
ve bunu size nice nasihatlar yaptım. Fakat siz dinlemediniz. Sonra bu azâba
uğradınız!'' dedi.Sâlih aleyhisselâm, kavminin helâkinden sonra kendisine imân
edenlerle birlikte Mekke'ye veya Şam taraflarına gitti. Remle kasabasına
yerleşti. Hadramût tarafına gittiğine dâir rivâyetler de vardır. Kur'ân-ı
kerimin değişik âyet-i kerimelerinde Sâlih aleyhisselâmdan ve kavminden
bahsedilmekte olup, Semûd kavminin helâk edilişi meâlen şöyle bildirilmektedir.
Semûd kavmine gelince: Biz onlara doğru yolu gösterdik de onlar, körlüğü
(câhillik ve sapıklığı) hidâyete tercih ettiler. Bunun üzerine onları,
kazandıkları (işledikleri) günâh yüzünden şiddetli azap yıldırımı yakalayıverdi.
İmân edip de azâbımızdan korkanları ise kurtardık. (Fussilet sûresi: 17-
18)

MÛCİZELERİ:
1- Kayadan deve çıkartması. 2- Sâlih
aleyhisselâmın kavminin bulundukları yerde hamt denilen meyvesiz ağaçlardan
başka ağaç yoktu. ''Hak peygambersen, bu ağaçlar meyve versin!'' diye kendisine
mûcize teklifinde bulundular. Sâlih aleyhisselâm duâ edince, bu ağaçların hepsi
çeşit çeşit meyveler verdi. 3- Sâlih aleyhisselâmın duâsı bereketiyle büyük
taştan su çıkmıştır. 4- Sâlih aleyhisselâmın çadırına ateş tesir etmemiştir.
Şöyle ki, kavmi koyuncu idi. Senenin bâzı aylarını sahralarda, yaylalarda çadır
kurarak geçirirlerdi. İmân etmeyenlerden biri, gizlice Sâlih aleyhisselâmın
çadırını ateşe verince, çadır yanmağa başladı. Bunun üzerine kavminden kâfir
olanlar; ''Hak peygamber isen, çadırındaki yangını söndür!'' diye alay etmeye,
eğlenmeye başladılar. Hazret-i Sâlih, yangının sönmesi için duâ edince, kendi
çadırı kurtulup, ateş kâfirlerin çadırlarına geçti ve hiçbir çadır kalmayıp,
içindeki eşyâlarla berâber, yanıp kül
oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SÂLİH ALEYHİSSELÂM
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ŞİT (ŞİS) ALEYHİSSELÂM
» ŞEM'ÛN ALEYHİSSELÂM
» NUH ALEYHİSSELÂM
» LÛT ALEYHİSSELÂM
» ÎSÂ ALEYHİSSELÂM

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TurkuazForum | Bilgi Paylaşım Platformu :: Dini Bölüm :: Paygamberler Tarihi-
Buraya geçin: